Tanrının yolunda, doğru yolda olan anlamına gelir İsrail. İnanışa göre İbrani din büyüğü Yakub’a tanrı tarafından verilen isimdir. Ayrıca Kuran’da Yakub ismi yerine İsrail ismi de kullanılmıştır. Yakub’un 12 oğlunun soyundan gelenler 12 İsrail kabilesini oluşturur. Yakub’un oğullarından biri de nur yüzlü peygamber olarak bilinen Yusuf’tur.
Musevilikte ve Hristiyanlıkta din büyüğü İslamda ise peygamber olarak bilinen İbrahim, Yahudilerin ve Arapların atası olarak geçer. İbrahim’in oğullarından İshak Yahudilerin, İsmail ise Arapların atası olarak yaygın bir biçimde kabul görür. Musevi ve İslami kaynakların her ikisinde de bu kabul bu yöndedir.
İbranilerin ve İsrailoğullarının kökenleri tartışıla dursun, elde edilen her bilgi Araplarla İsrailoğullarını İbrahim’de kesiştirmektedir. Tarih sahnesinde ise bu iki halkın kesişmeleri kanlı ve acılı olmuştur. Orta Doğu’dan ve Kutsal Topraklar’dan zaman içinde silinen İsrailoğulları, kapalı toplum yağıları ve dini inançları sayesinde ortak bir yurtları olmamasına rağmen, dünyanın değişik yerlerinde birbirlerini bulmuş ve kutsal topraklarda bir Yahudi devleti kurma fikri etrafında birleşmişlerdir. Vaad edilen topraklarda kendilerine bir düzen kurmak için tarihin güçlü devletlerinde lobi faaliyetleri yapmış ve bu güçlü devletleri arkalarına alarak çeşitli girişimlerde bulunmuşlardır. Bu girişimlerden birinde de yolları dönemin Osmanlı padişahı İkinci Abdülhamit’le kesişmiş ancak olumlu yanıt alamamışlardır. Zaman içinde lobi faaliyetlerini İngiltere’den Rusya’ya kaydıran Yahudi önderleri, değişen şartlarda doğru adımlar atmış, doğru zamanda doğru kişilerin yanında olmuş ve sürekli ve sürekli gelişen lobi faaliyetleri sayesinde çehresi hızla değişen dünyada iyi yer tutarak kutsal topraklardaki emellerine ulaşmışlardır. Tüm Yahudi milleti için büyük talihsizlik olarak değerlendirilen Nazi soykırımının ise Yahudi devletinin kurulmasında çok büyük rolü vardır. Yahudilerin dünya üzerinde bir yer edinme ihtiyaçlarının genel kabul görmesi, Filistin’e yapılan gizli Yahudi göçleri, Filistin’lilerin topraklarını Yahudilere satmaları Filistin devletinin Araplar ve İsrailoğulları arasında paylaştırılmasında önemli yer tutmuşlardır
İsrail’in kurulmasına karşı olan Arap devletleri ile İsrail arasında birçok savaşlar yapılmış, birçok anlaşmalar imzalanmış olmasına rağmen tarihe adını yazdırmış Filistin sorununa karşı hiçbir çözüm üretilememiştir. İsrail devletinin giderek artan siyonist tavırları ve İsrailoğullarını kutsal ve yüce ırk olarak görmeleri, bunun yanında Arap toplumunun henüz modern yöntemlere ve bilime, ortak paydada buluşma fikrine açılamamış olmaları ve dünya medeniyetleri arasında Afrika kabileleriyle aynı sınıfta değerlendiriliyor olmaları ve dertlerini dahi anlatamayacak durumda olmaları sebepleriyle Filistin sorunu yakın dönemde çözülemeyecek bir sorun olarak güncelliğini korumaktadır.
ÖZDEN